11 Aralık 2008 Perşembe

ALICE COOPER DISKOGRAFI

ALICE COOPER

“The sicker our fans get, the sicker we'll get”

Müzik dehası, delilik, vahşilik ve samimiyet. Sanırım bunların diğer adı yada İngilizcesi. Aklınıza gelebilecek her türlü sahne şovunu o zaten çoktan gerçekleştirmiştir. Yeni bir şeyler mi? Kesin O’ndan bir parça taşıyacaktır. Adı bir büyücüden gelir ve sonunda kendiyle bütünleşir..

Göz makyajları, marjinal denebilecek klipleri ve yaşlanmayan bir yüz ve performans !

Satanizm arayacağınız yer Rock N Roll değil!” diyerek suçlamaları en güzel şekilde dumura uğratan biri.. Kurukafaları, yılanları, sansasyonel sahne şovları, bir akımın öncülüğünü yapar nitelikteki albümleri ve başkalarının hoşuna gidip gitmeyeceğine bakmaksızın bunca yıldır aynı müziği yapmak!.. Pek kolay olmasa gerek? Ama o başardı.. Vincent Damon Furnier, yada herkesin bildiği adıyla Alice Cooper!




Gençliği ve Müzikle Tanışması
Vincent Furnier, 4 Şubat 1948’de Detroit//Michigan’da doğdu. Ether Moroni Furnier ve Ella Mae McCart’ın çocuğu olarak dünyaya gelen Alice, birçok çocuk hastalığı geçirdi ve Phoenix//Arizona’ya taşındılar. Büyükbabası Apostle of the Church of Jesus Christ’da [ kilisenin adını çevirmek istemedim yanlış bir tercüme olmasım diye ] papazdı. Ayrıca babası da kilisede yer alıyordu. Az da olsa soyunda bir Fransızlık vardı. Ama ağırlıklı olarak İngiltere//İskoçya.
Cooper genel olarak ingiliz gruplarından; Beatles, Pink Floyd, Rolling Stones, The Who gibi devlerden etkilenmişti. Bunun bir sonucu olarak 1960lar’da birçok rock grubu kurdu; The Earwings, The Spiders ve The Nazz. Sonradan öğrendiğine göre Todd Rundgren’in de The Nazz diye bir grubu vardı. Bunun üstüne grubun adını “Alice Cooper” olarak değiştirdi. Başlarda medya, Alice Cooper’I Vincent’ın adı gibi lanse etti. Ama Vincent’ın açıklamasına göre Alice Cooper, 17.yy’da yaşamış olan bir büyücüydü.

Klasik Alice Cooper kadrosu şöyleydi; Cooper, gitarda Michael Bruce ve Glen Buxton, bassta Dennis Dunaway, davulda ise Neal Smith. Neal haricindeki diğer elemanlar Cortez High School’un atletizm takımındandı. Grubun asıl davulcusu Jim Spears aynı zamanda grubun ekipmanlarını da ayarlıyordu. Alice’I etkileyen en önemli isim ise koçu Emmit Smith oldu. Sınıfa verdiği proje ödevlerinden birisi karpuz kesmek için bir giyotin hazrılamak olmuştu.
1968 yılında California’ya taşındıktan sonra grup Shep Gordon’u menejerliğe getirdi. Bu değişiklikten sonra ilk albümleri geldi; Frank Zappa’nın Bizarre etiketilye yayınlanan Pretties For You. Zappa onlara sabah 8:00 PM’de, sabahtan gelmelerini söylemişti stüdyoya ama onlar 8:00 AM anlamış ve akşamın verdiği keyfile epey bir sarhoş olarak stüdyoya gittiler. Haliyle kaydın tarihi sarktı. Ama sonunda kaydedilen Easy Action yine Zappa’nın olan Straight Records etiketiyle yayınlandı. Albümde büyük çıkışlarını gerçekleştirmelerini kolaylaştıran mükemmel parça “Refrigerator Heaven” da bulunmaktaydı. Bu parçayla önemli bir ilerleme kaydeden grup Warner Brothers’ın da ilgisini çekti ve Zappa’dan aldıkları Straight Records’u da bünyesine katan Warner Bros, Alice Cooper’a seviye atlamada ve kendilerini geliştirmede çok büyük katkı sağladı. Artık albümleri büyük bir etiketle yayınlanacaktı.

Bu dönemlerde Californialılar’ın kendilerine ilgisiz, ilgisizden ziyade kendilerini takmamları grubu sıkmıştı ve Alice Cooper’ın doğum yerine; Detroit’e gittiler. Burada vahşi ve orjinal sahne şovlarını seyircilere daha iyi aktardılar. Detroit, Alice Cooper hareketinin başkenti olarak kaldı 1970ler’in ortalarına kadar.
“Los Angeles’ta tutunamadık. L.A.’in insanları bizi anlamadı. Tamamen faklı telden çalıyorduk onlar için. Zıt kutuplardaydık L.A. ile. Kısacası L.A. bizi anlayamadı. Detroit’te şuana kadar hiçbir yerde olamadığımız kadar kendi evimizde ve kendi seyircimizle olduk. Başka hiçbir yer Detroit gibi olamadı. Grup teatral şovları yüzünden bir kesimin sürekli eleştrisi altındaydı ve abartmayı, Rock n Roll’a leke sürmeyi pek seven basın (Türkiye’den pek de farklı değil sanırım) konserde yaşanan bir olayı büyüterek, çarpıtarak ve yeni bir senaryo ile süsleyerek halka sundu; ünlü Tavuk ve Cooper vakası..
Hayatında daha önce bir çiftlikte bulunmayan Cooper, “Tavukların kanadı var, öyleyse uçabilirler.” Diye düşünmüş ve nerden geldiği anlaşılmayan ve sahneye fırlayan tavuğu, uçacağını düşünerek azgın kalabalığın üzerine atmıştı. Haliyle de uçamayan tavuk, vahşi kalabalığın içinde resmen paramparça olmuştur. Olaydan çok kısa bir süre sonra Alice’i arayan Frank Zappa bu söylentinin doğru olup olmadığını ve gerçekten tavuğun kafasını kopartıp kanını içtiğini sormuştur. Bunun doğru olmadığını söyleyen Alice’e Zappa’nın cevabı; “Aa.. Tamam, her neyse, n’aparsan yap, sakın kimseye yapmadığını söyleme.” demiştir. Cooper ise daha önce hiç bir çiftlikte bulunmadığını, bu yüzden de tavukların uçamadığını bilmediğini söylemiştir.


1970ler
1970ler’de Straight Records etiketiyle yayınladıkları iki albümden sonra Warner Bros ile anlaşmalarıyla birlikte o zamanlar tabir-i caizse bir “çaylak” olan Bob Ezrin ile çalışmaya başladılar; Love It To Death. Bu onlarca Bob Ezrin imzalı Alice Cooper [ gerek solo, gerekse grup çalışması ] albümünden yanlızca ilkiydi ve Ezrin’in Cooper sound’unu yaratmaktaki etkisi giderek kendini gösteriyordu. 1971’in artık efsaneleşmiş parçası “I’m Eighteen” in gelmesi de gecikmedi. Grubun öncü niteliği taşıyan shock ve glam etkilerindeki sound’u, teatral sahne şovları, Pink Floyd, The Who gibi gruplarla çalışmış olan designer Cindy Dunaway imzalı kostümleri ve vokalist üzerinde yoğunlaşmış bir Gotik dönem işkence hileleri.

Sonraki albüm Killer ise yine klasikler arasına giren parçalardan oluşuyordu; “Under My Wheels”, “Be My Lover”, “Halo Of Flies” ve daha birçok mükemmel parça. 1972 yazında Alice Cooper School’s Out’u yayınladı. Her ne kadar listeleri ölçü almak doğru olmasa da bu sefer o listeler gerçeği gözler önüne seriyordu: School’s Out ikinci sıradan girmişti. Billion Dollar Babies albümü 1973’te yayınlandı. Görünürde en başarılı albüm oldu; listeleri kâle alalcak olursak. Hem Amerika’da hem de İngiltere’de birinci sıraya yükseldi.

Bir dizi mükemmel konsept albüm ve sayısız inanılmaz single’dan sonra grup dünya turnesine çıktı. Siyasilerin ve baskıcı kesimin, Alice’in inanılmaz sahne şovlarını engellemeye yönelik çalışmaları sadece bir Alice Cooper efsanesini getirdi ve hiç beklemedikleri bir şekilde geri teperek inanılmaz bir şekilde ilginin artmasını sağladı. 1974 turnesi Rock’taki teatral sahne şovlarını başka bir boyuta taşıdı. Gothic Dönem izleri taşıyan sahne şovlarında birçok özel efektler de kullanılıyordu. Şovlara damgası vuran şov ise genellikle Alice Cooper’ın “ölmesi” oluyordu; ya kafası uçuyor yada darağacına çıkıyordu.. Giyotin ve bunun gibi diğer sahne numaraları bu tip sahne şovları hazırlayan bir illüzyonist olan James Randi tarafından tasarlanıp düzenleniyordu. Bazı gösterilerde Randi de bizzat yer alıyordu; cellat olarak. Cooper’ın bu sahne şovları ve makyajları sonraki grupları da çok ciddi bir şekilde etkiledi; KISS, Blue Öyster Cult vs. vs.
Daha sonraları DVD olarak da yayınlanan Good To See You Again, Alice Cooper filmi birçok yerde gösterime girdi. Klasik kadronun son albümü Muscle Of Love, Teenage Lament 74 parçasıyla İngiltere’de 1970ler’in En İyi 20 Single’I arasına girdi. Bir James Bond filmi olan The Man with the Golden Gun için bir soundtrack kaydedildi ancak LuLu adlı başka bir parça kullanıldı.

1974’te grup dağıldı. Alice teatral şovları sürdürmek, onlara ün kazandıran gösterilerini devam ettirmek istiyordu. Ancak grubun diğer elemanları asıl işleri olduğunu düşündükleri müziğe konsantre olmak istiyordu. Cooper’ın ilk solo albümü Welcome To My Nightmare oldu. Kadrosu Lou Reed’in grubunundu; Gitarda Dick Wagner ve Steve Hunter, bassta Prakash John, klavyede Joseph Chrowski ve davulda da Penti Glan. Albüm Cooper için bir başka ilk 10 başarısı oldu. 1975’te ise ilk video albümü geldi; The Nightmare. Kayıtta ünlü korku filmi aktörü Vincent Price yer aldı. Konser kaydı olan Welcome To My Nightmare ise 1975’in sonlarına doğru yayınlandı.

Daha az ses getiren sonraki iki albümü [ Alice Cooper Goes to Hell ve Lace & Whiskey ] ve 1977’de Las Vegas konserinde kaydedilen The Alice Cooper Show albümleri, Alice’in alkol problemiyle ilgili ciddi bir tedavi görmesi gerektiğini gösterir olmuştu. 1977’de New York tedavi için hastaneye yatan Alice’in ardından halk arasında günde iki Budweiser ve bir şişe de viski tükettiği yönünde ciddi söylentiler dolanmaya başladı. Bu deneyimin ardından yarı otobiyografik bir albüm olan From the Inside’u Bernie Taupin ile birlikte yaptı.

Gene 70ler’de Cooper, ünlü “Hollywood” yazısının yeniden düzenlenmesi için başlatılan çalışma için fon oluşturulması adına ünlülere öncülük etti ve kendisi de 27.000$ verdi bu kampanyaya. Bu bağışı da komedyen arkadaşı Groucho Marx’ın anısına yaptığını açıkladı.


1980ler
1980lerdeki albümleri; Flush the Fashion, Special Forces, Zipper Catches Skin ve DaDa. Bu albümler yayınlandıkları yıllarda çok fazla ses getirmedi ancak şimdi, tüm o albümler birer klasik haline gelmiş durumda. O dönem içerisinde çok garip ve alışılmışın dışında değişik bulunmuştu.
Daha sonra da 1986’da Constrictor’I, biraz daha heavy olan bir albüm yayınladı. Bu sefer biraz daha iyi karşılanmıştı ancak gene yetersizdi. 1987’de ise kendisinden öncekilere nazaran daha sert olan bir albüm, Raise Your Fist and Yell yayınlandı. Gitarda Kane Roberts, bassta ise Kip Winger vardı ancak ikisi de 1988’de gruptan ayrıldı.
1986’da 13. Cuma için “The Man Behind the Mask”i kaydetti. Gene aynı yıl, Megadeth Alice’e onlarla beraber Amerika turnesine çıkmasını istediler. Gruptaki aşırı uyuşturucu ve alkol kullanımını farkeden Alice, gruba kişisel olarak eşlik etmeye karar verdi ve özellikle de Dave Mustaine ile sıkı bağlarının temelini attı. Mustaine ise VH1’nın 2001 tarihli bir belgeselinde Alice Cooper’dan “Godfather” diye bahsetmişti.
1989’da ise Trash albümüyle birlikte efsane olduğunu bir kez daha hatırlattı tüm dünyaya ve Poison’ıyla listeleri alt üst etti. Bunun hemen ardından da bir dünya turnesi geldi.


1990lar
1991’de Hey Stoopid albümü çıktı. Ayrıca Guns n’ Roses’ın Use Your Illusion I albümünde “The Garden” parçasına eşlik etti. Gene aynı yıl, Elm Sokağı Kabusu serisinin Freddy’nin Ölümü: Son Kabus filminde Freddy Krueger’ın üvey-babası rolüyle boy gösterdi.
1992’de Wayne’s World’de de rol alan Alice, filmin ana karakterleri Wayne ve Garth tarafından el üstünde tutulmuştu. Hatta o kadar ki bu iki isim Alice için; “Yanımızda o varken biz çok değersiz kalıyoruz.” şeklinde bir açıklama yapmıştır.
1994 yılında konsept bir albüm olan The Last Temptation yayınlandı. Albüm, inançlar, günah ve günlük yaşamın hayalkırıklıkları üzerine idi ve Alice’in hayatının yansımalarını içeriyordu. Albümle eş zamanlı olarak da Neil Gaiman tarafından hazırlanan üç bölümlük bir çizgi roman basıldı The Last Temptation’ın hikayesini anlatan.
1996’da Cooper, London Cast’in müziğini seslendirdi; Jesus Christ Superstar.
1997’de yine bir konuk sanatçı görevi üstlendi; Insane Clown Posse’un The Great Milenko albümünün introsundaki konuşmayı seslendirdi.
1999’da ise millenium hediyesi kıvamındaki dört cd’lik box-set yayınladı; The Life and Crimes of Alice Cooper. Bu box-set’te aynı zamanda Alice Cooper’ın biografisi de yer alıyordu. Alcohol and Razor Blades, Poison and Needles: The Glorious Wretched Excess of Alice Cooper, All-American. Creem dergisi editörü Jeffrey Morgan tarafından yazılmıştı.


2000ler
6 yıl süren bir sessizlik, 2000 yılındaki Brutal Planet albümüyle bozuldu. Albüm güçlü, sert ve karanlıktı. Konusu genel olarak günümüzdeki şiddeti temel alıyordu ve genel olarak da gelecekteki muhtemel bir felaketin ardından ortaya çıkacak dünya koşulları üzerinde yükseliyordu müzik ve tema.
2001’de ise Dragontown yayınlandı. Brutal Planet gibi bu da diğer albümlere göre daha “heavy” idi ve Cooper’ın kendi inanç perspektifinin biraz dışında kalan bir konsept izliyordu gerek tema gerekse de temelleri.
2003’te bir albüm daha geldi; The Eyes of Alice Cooper. Eskisinden farklı bu kez çok daha genç bir kadroyla çalışmıştı Alice Cooper. Eski sound’u kullanmaktansa onu yenilemiş, sürpriz bir biçimde farklılaştırmış ve çok etkili sonuçlara ulaşmıştı bu yeni ve genç kadroyla. Devamında çıktıkları turne daha az orkestral bir performans sergilemiş, teatral şovların marjinalliğinden ziyade müziğe odaklanılmıştı. Bu farklı yaklaşımla birlikte klasik Cooper şarkılarının zekî, eşsiz ve duygu yüklü olduğu anlaşılmıştır.

Gene aynı yıl Alice Hollywood’da bir yıldıza sahip oldu Walk of Fame’de. Hollywood Bulvarı ile Orange Drive’ın köşesinde duruyor.
26 Ocak 2004’te Nights with Alice Cooper adlı radyo programı Amerika’nın pek çok şehrinde yayınlanmaya başlamıştı. Programda klasik rock parçaları çalınıyor, Alice de bir rock fenomeni olarak anılarını anlatıyordu. Zaman zaman ise röportajlar oluyor, konuk isimler geliyordu programa.
2005’e gelindiğinde ise 24. stüdyo albümünü yayınladı Alice; Dirty Diamonds. Albüm, içerik bakımından The Eyes of Alice Cooper’ın devamı niteliğindeydi ve 1994’ten bu yana listelerde en yükseğe çıkan Cooper albümü oldu.

14 Mayıs 2006’da ise Kuzey Dakota’da Alice adında bir şehrin sahibi oldu adeta; 56 kişilik bir nüfusu olan bir “şehir” (:
Ayrıca Cooper’ın iki tane Rock ‘n Roll klüp/restoranı bulunmakta Alice Cooper’s Town adıyla; Phoenix ve Cleveland.


Hayranlar
KISS, Judas Priest, Iced Earth ve Alice in Chains gibi gruplar Alice Cooper’ın üzerlerindeki etkisini dile getiriyor, diğer pek çokları da [U2, Guns N' Roses, Yngwie Malmsteen, Mötley Crüe, Rob Zombie gibi isimler] onunla büyüdüklerini söyleyerek ilham kaynakları olarak Cooper’ı gösteriyor.
Sex Pistols’ın solisti John Lydon, The Life and Crimes of Alice Cooper box-set’inde Killers albümünü tüm zamanların en harika rock albümü olduğunu belirtmişti.
1978 yılında Rolling Stone’un yaptığı bir röportajda Bob Dylan, “ Alice Cooper inanılmaz bir söz yazarı; öngörüsü harika.” demişti. Marilyn Manson ise Alice Cooper’ın etkilerini her fırsatta belirtiyor. Alice Coope bile kendisine; “Bir kadın adı var ve makyaj yapıyor. Çok orjinal!” demişti. Hatta bir keresinde de; “Erkek bir müzisyen, bir kadın adı ve pek çok teatral şov.. Evlat, keşke bunları ben düşünseydim.” diyerek takılmıştı. Yine aynı röportajda Marilyn Manson için; “Marilyn, ben senin babanım.” demişti.

Salvador Dali ise Alice Cooper’ın 1973 yılındaki bir konserini izledikten sonra O’nu sürreal olarak nitelendirmiş ve “First Cylindric Chromo-Hologram Portrait of Alice Cooper's Brain” adında bir hologram yapmıştır.


Özel Hayatı
-Golf
Alkol probleminden kurtulduktan sonra Alice, birçok yarı profesyonel turnuvalarda golf oynamaya ve neredeyse aranılan biri olmaya başladı. Callaway Golf’ün ekipmanlarını tanıtmak için pek çok reklamda yer aldı ve haftada en az 6 kez golf oynamaya özen gösterdi.

1997’den beri de The Alice Cooper Celebrity AM Golf Tournament adında bir golf turnuvası düzenliyor. Bütün gelir ise Cooper Charity’ye, Solid Rock Vakfı’na gidiyor.

Ağustos 2006’da, Ryder Cup’ın ünlüler versiyonu olan Kuzey Rock All-Stars Cup organizasyonunda yer aldı. Bu turnuvanın da tüm gelirleri bağışlandı.
-Eğitim
Mayıs 2004’te Grand Canyon Üniversitesi’nden kendisine bir onur belgesi verildi. Bu durumla ilgili yorumu ise şöyle; "Ne yani, şimdi beni müzik profesörü mü yaptılar? Profesör Doktor mu? Doktor Cooper? *I guess school's never really out!* Gerçekten çok onur verici bir olay."

*Burayı çevirmek istemedim, orjinal anlamı bozulacaktı “School’s Out”a atıfta bulunduğu için İngilizce bıraktım ancak Türkçesi kabaca şöyle; Okullar sanırım asla kapanmayacak!*


Enough Rope Röportajı
20 Temmuz 2005’te iki ay sürecek olan kısa turne öncesinde bol konulu bir röportaj yaptı Cooper. Avustralya’dan bir kanal olan Enough Rope’un muhabiri Andrew Denton’ın gerçekleştirdiği röportaj o kadar çok konudan oluşuyordu ki konuları birbirine nasıl bağlandığını çözmek imkansızdı =]
Röportajın ana başlıklarından birkaçı; 24 yıllık alkol davası, golf saplantısı, sahne şovları ve marjinalliği, Hıristiyanlığı, Groucho Marx ile olan dostluğu, Salvador Dali’nin kendisiyle ilgili görüşleri, siyasi duruşu, ailesi ve ilişkileri.
Çocuklarının sakin huylarından bahsederken;
Denton: Hayalkırıklığına uğramış olmalısın. Bir gencin tek işi gücü ailesine başkaldırmaktır.
Cooper: Biliyorum, gerçekten doğru. Çevredeki ailelerin çocuklarını izliyoruz, hepsinin asiliklerini. Ve sonra benim çocuklarım geliyor ve “Ah, hayır benim asilik taraklarında bezim yok..” diyor..
Bir keresinde kızım eve geldiğinde; “Baba, asıl sorun ne biliyor musun?? Sen arkadaşlarımın hepsinden daha “coolsun” !! Böyle olmadığını söylemek isterdim ama gerçekten öylesin! “ dedi.
“Emeklilik Vakti” Üzerine;
“Mick Jagger’a bakıyorum. 18 ay süren turneler yapıyor hala daha ve benden altı yaş büyük. Yani o bıraktığında benim hala altı senem daha olacak. Beni geçmesine izin vermeyeceğim =] “

1973 - Muscle Of Love
1987 - Raise Your Fist And Yell
1989 - Trash
1990 - Alice Cooper Goes To Hell
1990 - Billion Dollar Babies
1990 - Killer
1990 - Love It To Death
1990 - School's Out
1990 - The Alice Cooper Show
1991 - Easy Action
1991 - Flush The Fashion
1991 - Hey Stoopid
1992 - Dada
1992 - Zipper Catches Skin
1995 - Constrictor
1997 - Freedom For Frankenstein
1997 - From The Inside
1998 - Prince Of Darkness
2000 - Brutal Planet
2001 - Mascara & Monsters - The Best Of
2002 - Welcome To My Nightmare
2003 - The Eyes Of Alice Cooper

Links
http://rapidshare.com/files/84080056/1973_-_Muscle_Of_Love.rar
http://rapidshare.com/files/84080283/1987_-_Raise_Your_Fist_And_Yell.rar
http://rapidshare.com/files/84080529/1989_-_Trash.rar
http://rapidshare.com/files/84080726/1990_-_Alice_Cooper_Goes_To_Hell.rar
http://rapidshare.com/files/84080952/1990_-_Billion_Dollar_Babies.rar
http://rapidshare.com/files/84081158/1990_-_Killer.rar
http://rapidshare.com/files/84081402/1990_-_Love_It_To_Death.rar
http://rapidshare.com/files/84082062/1990_-_School_s_Out.rar
http://rapidshare.com/files/84082264/1990_-_The_Alice_Cooper_Show.rar
http://rapidshare.com/files/84082483/1991_-_Easy_Action.rar
http://rapidshare.com/files/84082707/1991_-_Flush_The_Fashion.rar
http://rapidshare.com/files/84083096/1991_-_Hey_Stoopid.rar
http://rapidshare.com/files/84083249/1992_-_Dada.rar
http://rapidshare.com/files/84083521/1992_-_Zipper_Catches_Skin.rar
http://rapidshare.com/files/84083719/1995_-_Constrictor.rar
http://rapidshare.com/files/84084097/1997_-_Freedom_For_Frankenstein.rar
http://rapidshare.com/files/84084666/1997_-_From_The_Inside.rar
http://rapidshare.com/files/84084888/1998_-_Prince_Of_Darkness.rar
http://rapidshare.com/files/84085211/2000_-_Brutal_Planet.rar
http://rapidshare.com/files/84085702/2001_-_Mascara___Monsters_-_The_Best_Of.rar
http://rapidshare.com/files/84088434/2002_-_Welcome_To_My_Nightmare.part1.rar
http://rapidshare.com/files/84088497/2002_-_Welcome_To_My_Nightmare.part2.rar
http://rapidshare.com/files/84088682/2003_-_The_Eyes_Of_Alice_Cooper.rar


Alice Cooper ~ Along Came A Spider [2008]

http://secured.in/download-2540038-0cedba5b.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder